İkinci Defa İçimi Döküyorum

İkinci defa içimi döküyorum ve buna alışkın değilim. Blogumu içimi dökmek için açmadım. Daha önce bir defa gündemim dışında bir yazı yazmak zorunda kalmıştım, bu ikincisi. Bu yazıyı yazma nedenim son bir haftadır aldığım ardı arkası kesilmeyen sorular, yorumlar ve mailler. Düşüncelerimi takipçilerime ifade edebildiğim tek yol yazılarım ve verdiğim yanıtlar olduğu için bu yazı aynı zamanda toplu cevap olarak anlaşılabilir (umarım böyle olur) diye düşünüyorum.

Ayrıca Facebook grubumuza katılırsanız bizlerle fikir alış verişinde bulunabilirsiniz.

Bir önceki yazım: Favori Mezelerim

Önerdiğiniz Markalar …..

Önerdiğiniz markalar diye başlayan bir çok soru alıyorum. Ben marka önermiyorum, illa gidip şuradan şu ürünü alın bunu deneyin, bu markaları almayanlara cevap vermiyorum, bu markalar dışında ürün tanımıyorum gibi bir ibare blogumun hiçbir yerinde yok. Ben kullanılması gereken ürünlerin, taşıması gereken özellikleri vurguluyorum, bu özellikleri taşıyan birkaç markanın ismini verdim ama hiçbir yazımda illa gidin bu markaları alın, bu firmadan alış veriş edin demedim. Faturalı ürün alın, tescilli markaların ürünlerini alın, merdiven altı ürün almayın, yasal ve denetimli ürünleri alıp bunları sorgulayın dedim. Kullanılacak ürünlerde bazı kriterler olması gerektiğinden ve bu kriterleri taşıyan ürünlerin kullanılması gerektiğini vurguladım. Sözünü ettiğim kriterleri sağlayan tüm firmalardan alış veriş edilebilir, alış veriş edeceğiniz yer tamamen sizin inisiyatifinizdedir dedim. Yazılarımda kullandığım ibareler bunlar.

Hiçbir Firmanın Pazarlamacısı Değilim

Kullandığım birkaç markanın ve satıcının ismini verdim, sözünü ettiğim kriterleri sağlayan herhangi bir firmadan alış veriş yapabilirsiniz dedim ancak kendimi firmaların pazarlamacısı gibi buldum. Blogumda en az adı geçen Arifoğlu markasının dahi pazarlamacısı gibi muamele gördüm. Bana mail atıp Arifoğlu hakkında bilgi isteyen bir takipçime firmanın güvenilir olduğunu, tescilli markaları adı altında faturalı ürün alabileceğini söyledim. Arifoğlu hakkında farklı birtek yorum dahi yapmadım. Takipçim Arifoğlu anason yağını almış ve kendi hatasından dolayı denemesi başarısız olmuş ve bu başarısız denemenin sebebi anason yağıymış ve bende Arifoğlu firmasının pazarlamacısıymışım gibi çok ağır ithamlarda bulundu. Alfasol ve Virago Kimya hakkında duyduklarıma inanamazsınız. Alfasol firmasından hiç kimseyi tanımam, hiç kimseyle uzak yada yakın bir ilişkim yoktur. Yalnızca ürünlerini alıp kullandım ve memnun kaldım. Aynı şekilde Virago Kimya da öyle. Yalnızca bu firmalar hakkında değil aktif karbon hakkında da ağır ithamlar alıyorum. Marka ismi dahi vermediğim aktif karbonun akvaryumculardan temin edilebileceğini yazdım. Aktif karbon file içinde olmadığı için bunun hesabını soranlar oldu.

Reklam Vermek İsteyenler Oluyor

Bloguma özellikle etil alkol satışı yapan sitelerden reklam vermek isteyenler oluyor. Tümüne verdiğim yanıt aynıdır, benim blogum yalnızca kişisel gündemimi paylaştığım, tariflerimi verdiğim ve bilgi paylaşımı amacıyla ilgilendiğim bir hobi. Blogumdan link vermemi isteyenlerde oluyor, onlarada yanıtım hemen hemen aynı şekilde oluyor. Blogumda link versem dahi kimsenin bir işine yaramaz çünkü blogum tamamen  nofollow yani linkler arama motorları tarafından görülmüyor. Bu konuyu araştırmak isteyenler daha detaylı bilgiye bu link üzerinden ulaşabilirler. İnternet dünyasıyla daha derinlemesine haşır neşir olanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır.

İkinci Defa İçimi Döküyorum

Yazılarımı Güncelleyemiyorum

Etiket yönetmeliğinde bazı değişiklikler yapılmış ve distile içkilerin isimleri artık etikete basılamıyormuş. Örneğin artık viski aroması, cin aroması, tekila aroması gibi ibareler etiketlerde yer olmayacakmış. Yazılarımda bu aromalardan sık sık söz etmeme rağmen şu anda reklam gibi algılanmasından çekindiğim için yazıları güncellemiyorum. Blogumu okuyanlar ve sürekli takip edenler, bu konuda son iki haftadır bana o kadar çok soru sordu, yorumlarda o kadar çok söz edildi ve bir o kadar mail aldım ki artık bu sorulara cevap vermekten günlük şahsi işlerimi yapamaz oldum. Hatta hobi olarak başlayan bu blog işine son vermeyi dahi düşündüm. Sözünü ettiğim yazıları kaldırmayı düşündüm ancak yazıların altında o kadar çok bilgi paylaşılmış, o kadar çok yanıt verilmiş ve o kadar çok görüş alış verişi yapılmışken bunuda yapamadım. Blogumda uzun zamandır yazı dahi girmedim, yeni yazı yayınlamaktan çekinir oldum. Hatta geçtiğimiz hafta iş için Adana ya gittim ve çok güzel anılarım oldu. Adana hakkında bir yazı tasarladım ancak onu dahi yayınlamadım. Gerisini siz düşünün artık. Bu süreçte eğer gözden kaçırdığım mail, soru ve yanıtlayamadığım yorum olduysa herhangi bir art niyetim olmadığını buradan ifade etmek istiyorum. Sorularına yanıt veremediğim yada gözden kaçırdığım herkesten özür diliyorum.

Güncelleme Yapmaktan Çekiniyorum

İkinci defa içimi döküyorum ama haklı çıktığım konularda beni eleştirenler dönüp bir defa özür dilemiyor. Votka yapımı ve votka aroması konusunda yazdığım yazı çok eleştiri almıştı. Hakaret boyutuna varan mesajlar aldım ancak etiket yönetmeliğindeki değişikliğin gerekçesi beni haklı çıkardı. Özetle etiket yönetmeliğinin söylediği; aroma şişesinde distile içki ismi verilemez ve içinde ne varsa etikette o yazılmalıdır. Tekila için agave, cin için ardıç, rakı için anason, viski için malt – meşe – buğday – tahıl (satıcının belirlediği herhangi biri olabilir) ancak votka içinde herhangi bir tat yada bitkinin aroması kullanılmadığı için herhangi bir aroma adı verilmesi söz konusu değil. Buyurun size votka aroması. Güncelle yapmaktan çekiniyorum ama bu konu düşüncemin temelinde haklı olduğumu bir kez daha ortaya çıkarıyor.   

İkinci Defa İçimi Döküyorum

Hangi Etil Alkol Markası

Aromalar ve anason yağı hakkında sorulan sorulara elimden geldiğince yanıt vermeye çalışıyorum ancak etil alkol konusunda sürekli çekimser duruyorum ve duruşumu bozmayı düşünmüyorum. Bu konuda yazdığım etil alkol yazısına bu link üzerinden ulaşıp bu soruya verdiğim en detaylı cevabı bulabilirsiniz. İnsan sağlığı için risk oluşturan kısım anason yağı yada aromalar değil kullanılan alkoldür. Kullanılan aroma ve anason yağı en fazla tat olarak beklentiniz karşılamaz ancak kötü niyetli kişiler tarafından etil alkol yerine metil alkol satılırsa işte o zaman sonuçları çok ağır olur. Etil alkol konusunda, resmi ve yasal prosedüre uygun olan markaları yada satıcıları dahi önermekten uzak duruyorum ve önemle rica ediyorum lütfen bana etil alkol temini hakkında soru sormayın.

İkinci Defa İçimi Döküyorum

Derdimi Anlattım Rahatladım

İçim ikinci defa döküyorum derken blogumu takip edip bilgi paylaşımında bulunanlar ve deneyimlerini paylaşanlara karşı bir sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Herkes kendini düşüncelerini farklı şekilde ifade edebilir. Bende kendimi yazarak ifade edebiliyorum. Sözlü iletişimde bu kadar başarılı değilim zaten, düşüncelerimi ifade ettiğim şahsi platformumdan çekinir oldum ancak doğru bildiğim ve bilimsel somut verilere dayalı olan bilgilerimi ve görüşlerimi paylaşamaya devam edeceğim. Sorulan sorulara yine elimden geldiğince yanıt vermeye devam edeceğim, deneyimlerimi paylaşacağım ve gündemimdeki konuları yazmaya devam edeceğim. Son olarak yine tekrarlıyorum, blogumda tariflerin içinde geçen yada kullandığım malzemelerin hiçbirinin satıcısıyla uzak yakın bir ilişkim, çıkarım yada beklentim söz konusu değildir. Blogum tamamen şahsi düşüncelerimi, deneyimlerimi ve gündemimi kaleme aldığım bağımsız platformumdur…

Boş zamanlarımda kitap okumuyorum, müzik dinlemiyorum, spor yapmıyorum. Et ve balık pişiriyorum, evde kendi kokteyllerimi yapıyorum, film izleyip konsol oyunları oynuyorum.

9 Yorum

  1. Çağrı Cevapla

    merhaba
    yaklaşık 10 gündür sizi takip ediyorum. size şu kadarını söyleyeyim belli zamanlarda girip yeni bir şey yazmış mısınız diye kontrol ediyorum.artıkyazılan yorumları okumaya başladım 🙂 bence olması gerektiği gibi yapın hem ne demiş üstad: yay gibi eğri olsam elde tutarlar beni; ok gibi doğru olsam yaban atarlar beni.

  2. coşkun Cevapla

    Tarif mi vereceksiniz verin, yazı mı yazacaksınız yazın. İnsanlara bilgi verdiğiniz için eleştirenler dönüp kendilerine baksınlar. Eleştirmek kolaydır, eleştirilerini destekleyen birşeyi ortaya koyabiliyorlar mı. Ben çok düşünmüyorum.

  3. uğur Cevapla

    Adamlar facebook grubu kurup bir anason yağı satıyor, damıtma kazanı satıyor, millete nereden geldiği belli olmayan malları satıyor. kimsenin yüzü kızarmıyor ama burada bilgi paylaşılan yazılara saldırıyorlar. birkaç anason yağı markasıyla birkaç aromanın adı geçiyor diye konuşanlar az öteye gitsinler. facebook da onlar için sürüyle grup var. oraya gitsinler.

  4. Hamit Gülerli Cevapla

    Hocam merhaba. sizin tariflerinizden çok şey öğrendim. eleştirilere açık olduğunuzu, gelen uyarıları olgunlukla karşılayıp yazılarınızda düzeltmeler yaptığınızı ve sizi uyaranlara teşekkür ettiğinizi sizi takip eden herkes biliyor. facebook gruplarındaki saçma sapan diyaloglar ve bilgi kirliliğinden arınmış çok düzgün bir blogunuz var. yemek tarifi verirken bile kullanılan malzemelerin isimleri bazende markaları verilebilir. burada tarifte geçen birkaç malzeme ve bir iki markanın ismi geçiyor diye size pazarlamacı gibi ithamlarda bulunanlar belkide sizin vasıtanızla birşeyler satmak istiyor olabilir.

  5. şenay pekcan Cevapla

    Yapılan yorumlara sonuna kadar katılıyorum. Ben sizin sayenizde herzaman severek içtiğim brendi tadına tekrar kavuştum. Brendiyi bulmak zaten zor, bulsanda fiyatı ortada. yersiz konuşanlara benim yanıtım hooşş*** k****.

  6. Muhlis Kartal Cevapla

    Üstadım sizi severek takip ediyorum. Yazılarınızın tamamını okudum ve bu yazınızdan gerçekten çok etkilendim. Bence gelen eleştirileri bu kadar önemsemeyin, elbette size gelen eleştirilerin boyutunu ve tarzını bilmeden bunu söylüyorum. Yenilir yutulur cinsten olmadığı belli ki size bu yazıyı yazdırmış. Yazınızda söylediğiniz gibi sizi takip edenlere karşı bir sorumluluk hissetmeniz takdir edilmesi gereken bir özellik olduğunu düşünüyorum. Bence gözünüzü budaktan sakınmayın ve içinizden geldiği gibi yazmaya devam edin. Sizi yakından takip edenler taraflı bir yönünüz olmadığını zaten biliyor. Kalem, korkusuz olduğu zaman kılıçtan daha keskindir. Kaleminizi köreltmeyin. Saygılar…

    1. keyifleryerindee Cevapla

      Muhlis bey merhaba,

      Içten, samimi ve yapıcı yaklaşımınız için çok teşekkür ederim. Elbette yazmaya devam edeceğim, gelen sorulara yanıt vermeye ve elimden geldiğince takipçileri bilgilendirmeye devam edeceğim. Neredeyse yaşadıklarıma tercüman oldunuz. Gerçekten bazen yenilir yutulur gibi olmayan şeyler geliyor. Ben yalnızca blog yazıyorum ve bilgi paylaşıyorum. Şu anda bazı yazılarımda yapmam gereken güncellemeleri yapmadığım icin günlük elli civarı mail cevaplıyorum. Cevap vermesem olmayacak, maillere cevap vermekten günlük işlerimi yapamaz oldum. Yeni yazılarım ve tariflerim var ancak maillere yanıt vermekten yeni birşey yayınlayamaz oldum. Bakalım sonunda ne olacak.

      1. Muhlis Kartal Cevapla

        Üstadım o vakit yapmanız gerekeni yapın. Güncellemeyse güncelleme, yeni yazıysa yeni yazı. Sürekli yazılarınızı ve sizi takip eden biri olarak yapmanız gerekeni en kısa zamanda yapın diyorum. Sizin samimiyetinize güvenen takipçileriniz yazılarınızı okumaya devam edecektir. Eleştirip hakaret edenleride dikkate almayın olsun bitsin. Bir düğünde herkes memnun edilemez. İlla ki birileri kırgın ayrılır ama o düğü yapılır. Takipçiniz olarak elimden gelen bir destek varsa sonuna kadar arkanızdayım. Saygılar…

        1. Mehmet Mete Cevapla

          Muhlis Bey, bir önceki yazınız ve bu son yazınızda tek başına ders niteliğinde cümleler var. Okumaktan mutluluk duydum. Keyifli günler dilerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir