Alışveriş Çılgınlığı
Alışveriş çılgınlığı aldı başını gidiyor. Son birkaç yıldır yurtdışında uygulanan Kara Cuma adlı uygulama elbette bizim ülkemize de geldi ve her şeyde olduğu gibi bunda da cılkını çıkardık. Kasım ayı tamamen alışveriş çılgınlığı üzerine kurgulanır oldu. Yazılı ve görsel basında, sosyal medyada, cep telefonumuza gelen mesajlarla, maillerle ve daha birçok iletişim aracıyla efsane indirimler adı altında kampanya duyuruları yapılır oldu. İnternet üzerinden faaliyet gösteren satış siteleri öyle bir baskı yapıyor ki artık dayanılır gibi değil. İşin daha kötüsü tüketici talebinde patlama yaşanıyor. Bu yazımda bu konuyu biraz irdelemek istiyorum.
Bloglarımda paylaştığım güncel içerikleri instagram sayfam üzerinden de takip edebilirsiniz. Yeni kurduğumuz facebook grubumuza katılarak bizlerle fikir alış verişinde bulunabilirsiniz.
İçindekiler
Alışveriş Çılgınlığı Kara Cuma (Black Friday)
Kara Cuma yada daha bilindik adıyla Balck Friday. Bizim ülkemizde aslında böyle bir gün yok. Amerika da 1960 larda başlamış bir uygulama. 1960 larda Amerika da yaşanan ekonomik sıkıntılar dolayısıyla ciddi indirimler yapılmış ve şükran gününün ertesi gününe denk gelmiş. Yani noel öncesi ucuza hediye furyası bile denebilir. Kara Cuma denmesinin nedeni de aşırı talep sonrası günlük hayatın aksaması. Adamların 1960 lardan bu güne kadar devam ettirdikleri uygulama global ekonomik koşullar sonucunda bizim ülkemizde de kendine farklı bir boyut bulmuş ve bizde bunun cılkını çıkarmışız. Amerika da yapılan Black Friday bizimki gibi değil, gerçekten indirim yapıyorlar bizimkiler gibi seçili bir ürün koyup kalanına önce %70 zam yapıp sonra %30 indirmiyorlar.
Alışveriş Çılgınlığı – Kimi Kandırıyorlar?
Kandırılan her zaman olduğu gibi yine bizleriz. Aslında dişe dokunur gerçek indirimler falan yok, sadece reklamını yaptıkları seçili birkaç üründe indirim yapıyorlar, diğer indirimli gibi görünen ürünler tamamen aldatmaca. Kandırıldığımıza ilişkin iki net olaya şahit oldum. Bir tanesi çok yakın bir arkadaşımın pantolon alırken yaşadığı diğeri eşimin elektrikli rende alımı. Normalde satış fiyatı 400 TL civarında olan pantolon bu indirim dönemlerinde 135 TL ye düştü diye bir reklam yapılıyor. Arkadaşım internetten sipariş vermek istediğinde sadece tek bir bedende indirim olduğunu görüyor. Kendi ölçülerine göre pantolon almak istediğinde fiyat değişiyor. İyide bu bizim bildiğimiz outlet indirimi. Çok büyük veya çok küçük beden elbiseler, ayakkabılar ve son kullanma tarihi yaklaşan ürünler zaten düşük fiyattan satılıyor. Bunu sanki özel bir indirimmiş gibi insanlara yansıtmak dolandırıcılık veya aldatmak olmuyor mu? Eşimin alacağı rende makinesinde durum daha da vahim. Rende makinesini almaya karar veriyor ve adı lazım olmayan internet sitesinde sepetine ekliyor. Efsane indirim gününü bekliyor ki daha ucuza alsın. Efsane indirim günü bir bakıyor fiyatı artmış. Eşimin morali gerçekten çok bozuldu, bu rendeye gerçekten ihtiyacı var ve böyle bir indirim beklediği için sürekli erteliyordu. Eşim rende makinesini almaktan vazgeçti ve internetten biraz daha araştırıp adı çok duyulmamış bir satıcıdan çok daha ucuza satın aldı.
Kasım Ayında İndirimler
Öncelikle n11 de 11.11 yani onbir kasım indirimleri başladı. Geçtiğimiz yıllarda oldukça ses getirdi ancak bu sene pek başarılı olamadılar. Onbir Kasım da internet sitelerinde yaşanan sıkıntılar sebebiyle adamlar uygulamalarını oniki kasım tarihine kadar uzattılar. Av malzemeleri satan bir tanıdığım n11 üzerinden satış yapıyor. Onbir kasım ve izleyen birkaç gün siteye ulaşamadıklarını direk olarak 502 hatası çıktığını söyledi. Ne olacağını kimse bilmiyormuş. Neyse adamlar işi bir türlü kotardılar, sorunu çözdüler şimdide acısını çıkarmak için Kara Cuma yı bekliyorlar. N11 kampanya yaparda rakipleri durur mu? Elbette durmaz, trendyol, gittigidiyor, hepsburada v.s. hepsi bir ucundan tutup kasım ayı indirimi adı altında birşeyler yapmak istiyorlar. Kasım ayı sonunda ak koyun kara koyun belli olur.
Kimler Daha Çok Alışveriş Yapıyor?
Bu soruya gayet açık ve net tek bir yanıt var. Hepimiz. İnternet üzerinden satış yapan platformlardan biri 9 – 10 – 11 Kasım tarihlerinde toplam onüç milyon sipariş aldığını reklamlarında övüne övüne duyuruyor. Onüç milyon sipariş sadece üç günde ve yalnızca bir tek internet satış sitesinde. Bu alışveriş çılgınlığı değil de nedir? Bence bunun diğer bir ismide kontrolsüz tüketimdir. Bu konuda geçen yıl bir yazı yazıp kendimce yorumlamıştım. Merak edip okumak isteyenler bu link üzerinden yazıya ulaşabilirler. Herhangi bir zümre farkı olmadan herkes ihtiyacı olmayan birçok şey alıyor. Bunun adı bence suni tüketici talebidir. Pazarlama üzerinde uzmanlaşmış toplum mühendisleri tarafından dizayn edilmiş ve günlük yaşantımıza monte edilmiş garip uygulamalardır. Zaten hobileri olmayan bireylerden oluşan toplumumuz boş zamanlarında elinden geldiği kadar alışveriş yapmayı tercih ediyor. Bu sebepten dolayı adım başı bir AVM var. Bu konu üzerinde de daha önce yazdığım “Neden Bu Kadar Çok AVM Var?” isimli bir yazım var. Yazıyı okumak isteyenler bu link üzerinden ulaşabilirler.
Kara Cuma’ya Karşı Mübarek Cuma
Bu alışveriş furyasını fırsata dönüştürmek isteyen yurdum insanı Cuma mübarek gündür, biz Cuma gününe Kara diyemeyiz, bizim Cuma gümüz Mübarek Cuma dır. Bizim alış veriş çılgınlığımızın adı Mübarek Cuma, gelin buradan alın. Cuma günü elbette mübarek bir gündür ancak Mübarek Cuma ismini ticarete alet etmek ne kadar doğru? Tepkimizi Kara Cuma adlı ticari güne alışveriş yapmayarak gösterelim bakalım bir daha bu isim anılıyor mu? Fırsatçılık karşısında fırsatçılık yaparak tepkimizi göstermemiz mümkün değil. Bu ancak tepki gösterdiğiniz anlayışı taklit etmek ve aynı zihniyeti paylaşmaktır. Ticari simge olarak kullanılması kesinlikle yanlış ve talihsiz bir tercihtir. Umarım bu kontrolsüz pazarlama furyası biran önce son bulur.
Kasım Ayındaki Alışveriş Çılgınlığının Yansımaları
Alışveriş çılgınlığı elbette kendi kendine olup bitmiyor. Alışverişle sonrası yaşananları unutmamak gerekiyor. Kara Cuma ismi alışverişten değil alışveriş sonrası yaşanan sorunlardan ve bu sorunların günlük hayatı olumsuz olarak etkilenmesinden geliyor. Siparişleri yetiştirmek için uğraşan satıcılardan kargoları teslim etmek için ezilen kargo personeline kadar işçi kesimi en büyük sıkıntıyı çekiyor.
Birde işin ekonomik boyutu var. İnternet üzerinden yapılan alışverişler kredi kartıyla ödeniyor. Kredi kartları şiştikçe şişiyor, bunda indirim var, şunda indirim var derken ihtiyaç olsun yada olmasın bir sürü şey alınıyor. Sonra bunların ödemeleri gelecek, işte o zaman acı gerçek insanların karşısına çıkacak. Alışveriş eden insanlar taksitlerini ödemek için çabalarken satıcılar çoktan paralarını almış yeni kampanyalar ve suni talep projeleri üzerinde çoktan alışmaya başlamış olacaklar. Şimdi asıl soru geliyor KİM KAZANDI?
İlginizi Çekebilir: Evde Viski Yapımı